NATO-Ukrayna Konseyi, Rusya’nın Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda varılan Karadeniz tahıl anlaşmasından çekilmesinin ardından bölgedeki “ciddi güvenlik durumunu” ele almak üzere toplandı.
NATO-Ukrayna Konseyi, 11-12 Temmuz tarihlerinde Vilnius Zirvesi’nde kuruluşunun ardından ikinci toplantısını bugün Brüksel’deki NATO karargahında büyükelçi düzeyinde gerçekleştirdi. Görüşmeye Ukrayna Başbakan Yardımcısı Oleksandr Kubrakov ve Ukraynalı askeri yetkililer de katıldı.
Görüşme, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy’nin geçtiğimiz hafta yaptığı istişare sonrasında gerçekleşti. Toplantıya NATO Genel Sekreter Yardımcısı Mircea Geoana başkanlık etti.
NATO, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Rusya’nın anlaşmadan çekilme kararı ve Ukrayna’nın tahıl ihracatını durdurma girişimlerinin, Ukrayna’daki liman şehirleri ve tahıl depolarına yönelik saldırıların Müttefikler ve Ukrayna tarafından kınandığını belirtti.
Jens Stoltenberg, Rusya’nın Bulgaristan’ın Karadeniz’deki münhasır ekonomik bölgesinde yer alan yeni uyarı bölgesinin yanlış hesap yapma ve tansiyonu yükseltme riski taşıdığının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Karadeniz’deki tehlikeli ve tırmanan eylemlerin tüm sorumluluğu Rusya’ya aittir. Rusya, açlığı bir silah olarak kullanmayı ve dünyadaki en savunmasız insanları gıda istikrarsızlığıyla tehdit etmeyi bırakmalıdır. Rusya’nın eylemleri, Karadeniz’deki istikrar için de önemli bir tehdit oluşturmaktadır. NATO için stratejik açıdan değerli olan bölge, “Müttefikler Ukrayna’ya desteğimizi ve teyakkuzumuzu artırıyor. Herhangi bir saldırıya karşı İttifak topraklarının her karışını savunmaya hazırız.”
Açıklamada ayrıca, “Müttefikler, Türkiye’nin tahıl anlaşmasını canlandırmak için devam eden çabalarının yanı sıra Bulgaristan ve Romanya da dahil olmak üzere diğer müttefiklerin ve AB ve BM’nin Ukrayna’ya kara ve deniz yoluyla tahıl ihraç etme çabalarını memnuniyetle karşılıyor.” değerlendirmeye dahil edilmiştir.
NATO ve müttefiklerinin deniz karakol uçakları ve insansız hava araçlarıyla Karadeniz’deki keşif ve gözetleme faaliyetlerini artırdığına işaret edilen Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından NATO’nun bölgedeki varlığını artırdığı hatırlatıldı.
